Ak Parti Teşekkür etmeli
Yo yo bugünlerde şunları yapamadılar bunları bitiremediler falan işi ellerine yüzlerine bulaştırdılar diye yazmadığım için filan değil.
Gerçi ellerine yüzlerine bulaştıracak bir işte yaptıkları yok ama. Hastaneye ya da Huzurevine eleman alımı olmadığı dönemler dışında öyle çok fazla icraat yapılan bir yer değil sonuçta.
Yapamadıkları haftalık toplantılarını yapmalarına yardımcı olduğum için.
Evet evet
Ak Parti İlçe teşkilatını bir araya getirme başarısı gösterdiğim için bir teşekkür bekliyorum.
Haftalık yapılan parti toplantılarını Çoğu zaman yapmadıklarını bildiğimiz Ak teşkilat
Perşembe gün Çivril Asliye Ceza mahkemesinin önünde toplandı.
Avukat, mesleği gereği ordaydı da
Öğretmelik mesleğinden emekli olup ta Siyaset yapan ‘hoca’larda hazırda bekliyordu.
Kızılhisar bardağı gibi dizilmişler.
Muhtemelen seçimlerden önce kimleri işten çıkarsak kimleri işe alsak diye düşünüyorlar.
Bakmayın böyle yazdığıma 20 -25 yıl öğretmenlik yapıp ta sırf ‘hoca’ları istiyor diye Adliye kapısı önünde beklemek çok ağır bir şey. Gerçi ‘Baş’ları Vakıf’ın önünde bekleyin demiş ama. Ağır gerçekten ağır. Ezik bir durum. Allah düşürmesin.
O gün ‘Kızılhisar Bardağı’ gibi adliye önünde sus pus bekleyenlere hadi gelin toplanmışken şu Hastane işini hızlandırmak için Denizli’ye gidelim deseniz ‘hoca’larına bakarlar gelemezler. Ya hazır toplandınız gelin şu çevre yolunu Milletvekillerine anlatmak için Ankara’ya kadar gidip gelelim bak arabada hazır benzin parası da vermeyeceksiniz deseniz ‘hoca’ları izin vermeden oturdukları yerden kalkmazlar. Dua edin Mehmet Yüksel bizzat geldi ilgilendi de Hastane inşaatı başlıyor. Yoksa muhalefet tefe koyacaktı sizi.
Dediğim gibi haftalık parti toplantısına gelmeyen Hastane yapılacak, yol yarım kaldı gelin bi konuşalım Çivril’e hizmet getirelim dediğinizde, tarlada iş vardı, torun hasta doktora götüreceğim diye partiye gelmeyen ‘adam’lar adliye önünde bir araya toplanıyorlar. Neden? Benim için. Hak etmiyor muyum teşekkürü. Hem de en afilisinden.
Allahtan mübaşir bağırdı tek tek isimlerini de girdiler duruşma salonuna. Anlattılar dertlerini. Bülent Çakır diye bi gazeteci 1,5 yıldır görev yaptığımız teşkilat hakkında yazı yazıyor diye arz ettiler şikâyetlerini. Emir öyle verildi muhtemelen. Hepsi aynı ifadelerle kelimesi kelimesine hem de.
Dava ertelendi gelecek ay yine gidecekler ‘Kızılhisar Bardağı’ gibi yine oturacaklar ( içlerinden söz dinlemeyenler yine gelmeyecek) yine girecekler salona, bu adam bunları bunları yazdı şikâyetçiyiz diyecekler.
Yok dedikleri şeyin varlığını görmeleri için 19 Haziranda da bekliyorum mahsun mahsun beklediklere yere.